Önyargı ve çeşitlilik

Erk Ekin
3 min readNov 25, 2018

Kendimde olan bir özelliğe ne kadar bağlıysam içinde bulunduğum toplulukta o özelliğin görülme olasılığı da tam o kadardır yanılgısına sahibim. Benoit Mandelbrot burdan yürüyüp fraktalları bulmuştu. Eğer bu karakteristikler normal dağılsaydı (Gauss dağılımı, çan eğrisi) bu önyargı gayet istatistiksel bir gerçeklik olacaktı.

made with manic 0.0.1

Hayvanları çok severim, dolayısıyla topluluk içinde hayvanları seven insanların sayısının da çok olduğuna inanırım. Ama öyle değil.

Bamya seven bir kişi gördüğümde şaşırırım. Eşcinsel görünce şaşırırım, değişik fantezileri olan insanları görünce, farklı dini inancı olanları, yoksulları, çok zenginleri, başörtülüleri, simsiyah örtünen kadınları görünce şaşırırım çünkü bende bu özellikler hiç yok. Kahvaltıda zeytin yemeyenleri görünce de şaşırırım.

Şaşırırım ve onları ötekileştiririm, sanki hatalılarmış gibi, bamyayı sevemezlermiş gibi. Onlara bir isim takarım, yahudi derim mesela, dinci derim, gavur derim hatta yeri gelir artist bile derim.

Durum bazen bunun tersi olur, bende olmayan iyi özellikler görürüm, biri örneğin zengin olmuştur, yetenekli derim. Biri uluslararası bir şirketin CEO’sudur, mezun olduğu üniversiteye bağlarım bunu. Önyargılarım var benim.

Yanıldığımı bana söyleyenler olur arada, onlara da duruma göre güzel bir isim takarım köşeye koyarım. Taviz vermem çünkü önyargılıyımdır ve bunu kıramam, kırmam.

Dolayısıyla kendi özelliklerim ile toplumun bu özellikleri taşıyan diğer bireyleri arasında, kafamda gizli matematiksel bir bağıntı vardır. Bu hayvanlarda da var.

Ama ben insanım ortak ataya sahip olduğumuz bu hayvanlardan biraz farklıyım, kafamda olayların nedensellik çizgesi onlarınkine göre çok daha büyüyüp karmaşıklaşabiliyor. Öylesine ki, bu yukarıda saydığım bile o çizgenin sadece küçük bir parçası.

O zaman ne yapmalıyım, bir kere bunun bir önyargı olduğunu kabul etmeliyim. Bu önyargı beni kötü bir insan yapıyor, bundan kurtulmalıyım. Bundan kurtulmak beni gruptan çıkarmayacak, can güvenliğim tehlikede değil, hala yemek bulabilirim, hatta sevgi de bulabilirim. Hatta çok daha fazlasını.

Anne beni oraya götür, sevginin bol olduğu o yere.

Bu önyargıdan kurtulmaya karar verdiysem artık davranmalıyım. Benim gibi olmayan daha çok arkadaşım olmalı. Ben ateistsem örneğin, yahudi, müslüman, hristiyan, budist arkadaşlarım olmalı, onları anlamaya çalışmalıyım. Neden öyleler? Ben neden böyleyim?

Ben hip-hop seviyorsam gidip arabesk seven biriyle sohbet etmeliyim, bu türü neden sevdiğini, ona ne hissettirdiğini anlamalıyım.

Ben kendini beyaz bir amerikan olarak tanımlıyorsam, afro-amerikan arkadaşlar edinmeli ve hayatlarında karşılaştıkları zorluklar hakkında konuşturmalıyım onları. Sarı ruslarla ve çekik gözlülerle ilişki kurmalıyım. Etrafımda farklı insan havuzum olmalı. Onlara ara sıra bakmalıyım. Onlara bakarak kendimi tanımalıyım. Kendimi en iyi bu farklı havuzda tanımlayabilirim.

ne olursan ol yine gel

Bamyayı iyi yapan bir restorana gitmem lazım, başörtülü arkadaşlarım olmalı, içinde bulunduğum birbirine benzer insanlardan bir süre kopmalı maceralara açılmalıyım, sonra geri dönüp, insanlara kendi içlerinden gelenleri (belli sınırlarda) yapmalarını sağlayacak cesareti bulmalarında onlara yardım etmeliyim. Ancak o zaman bu evrimsel önyargıdan tamamen kurtulurum. Beni bugüne kadar getirdin, sağol var ol, bundan sonrasını ben hallederim evrimsel önyargı. 👋🏻

Metropolleri bu yüzden çok seviyorum. Çok kalabalık, çeşit çeşit insanın yaşadığı yerleşimler onlar. Belirsiz insan manzaralarını seviyorum.

Evrim bir gerçek.

Beni Linkedin’den ekleyin.

https://www.linkedin.com/in/erkekin/

--

--